Blog Hocam gibi okuyucuyla yazar arasında soru-cevap ilişkisi bulunan bir blogu 2 sene boyunca kaliteden ödün vermeden güncel tutmak gerçekten çok zor. Sağ taraftaki yorum sayacından blogun yorum bölümünün ne kadar aktif olduğunu görüyorsunuz zaten. Sadece bununla da bitmmiyor. Her gün iletişim formu aracılığıyla gelen onlarca mesaja, sosyal medya hesaplarına gelen onlarca soruya da elimden geldiğince cevap vermeye çalışıyorum. Mutlaka aksaklıklar oluyordur ama 2 yıl boyunca iyi idare ettiğimi düşünüyorum.
2 yıllık süreçte bu yazıyla birlikte 363 yazı yayınlamışım. Bu yazılara 5400’den fazla yorum yazılmış. İlk yılımdaki aktifliğin devam etmesi sevindiriciydi benim için.
Bir blogcunun en çok istediği şey sanırım sürekli takipçi yani abone sayısını arttırmaktır. Ben de hit denen yüzeysel ifadeyle uğraşmak yerine abone kazanmaya odaklandım. Geriye dönüp 1. yaşımı kutladığım yazıma baktığımda ne kadar başarılı olduğumu gördüm. İlk yılımda abone sayım 360 iken şu anda 1400’lerde. %400 gibi bir artış söz konusu. Aynı şekilde sosyal medya hesaplarımdaki takipçilerimin sayısında da ciddi artış oldu. Örneğin Facebook sayfamı takip edenlerin sayısı 200’lerden 800’lere, Twitter hesabımı takip edenlrin sayısı 90’lardan 600’lere, Google+ sayfamı takip edenlerin saysı 20’lerden 130’lara çıktı.
Tüm bu verilere bakarak verimli 2 yıl sonunda blogosferde belli bir yere geldiğimi söyleyebilirim sanırım. Bunun için takip eden, yorum yazan, destek olan herkese çok teşekkür ederim. Umarım seneye bu gün Blog Hocam’ın 3. yaşını kutlayan yazımı da okursunuz.
Yazımı br nostalji yaparak bitirmek istiyorum. Uzun zamandır blogumu takip eden genç arkadaşım Uğur blogunda Blog Hocam’ın kurulduğu günden beri tasarımındaki değişimleri gösteren bir yazı yayınlamıştı. O yazıdan faydalanarak size Blog Hocam’ın eski görüntülerini hatırlatmak istiyorum.
15 Haziran 2011 | 7 Ekim 2011 | 1 Ocak 2012 |
Yorum Gönder